Bültene Katıl!

Dr. İlker Günyeli'den en yeni haberler ve duyurular için e-bültene abone olun!

Doğum ve Doğum Sonrası Problemler Gebelik Haberler

EVDE PLANLI DOĞUM

PLANLI EVDE DOĞUM

Yazar: Prof. Dr. İlker GÜNYELİ

Giriş

Planlanmış evde doğum, günümüzde halen tartışmalı bir konudur. Amerikan Jinekoloji ve Obstetrik derneği (ACOG) hastaneler ve doğumevlerinin doğum için en güvenilir yer olduğunu, ancak, bu merkezlerin hasta haklarına saygılı şekilde, bu hastalara evde doğum açısından tıbbi bilgilendirme yapması gerektiğini vurgulamıştır (1). Amerikan Pediatrist ilim adamları cemiyeti de (AAP) bu konuda aynı fikirdedir (2). Aynı şekilde Amerikan Ebe-Hemşireler derneği (ACNM) ve Amerikan Halk Sağlığı Kuruluşu (APHA) kadınların seçilmiş bir kısmında, planlanmış hastane dışı doğumu destekleyen politikalar gütmektedirler (3,4). Dünya sağlık örgütü (WHO) ise düşük riskli gebelerin, yeterli düzeyde doğum öncesi bakım alması ve ani gelişebilecek bir probleme karşı kadrolu-donanımlı bir doğum ünitesinin transferi için acil durum planı oluşturulmuş olması kaydıyla evde doğumu tercih edebileceklerine ilişkin rapor yayınlamıştır (5). Alman sisteminde, düşük riskli gebe kadınlara nerede (evde veya kısa süreli olarak hastane ortamında) doğum yapmak istedikleri sorulmaktadır. Evde doğum hızı gelişmiş ülkeler arasında en yüksek Hollanda’dadır. Buna rağmen, burada bile 1997-2000 yılları arasındaki %35 olan evde doğum oranı, 2009’da %23’lere düşmüştür (6).

 

Amerika Birleşik Devletleri doğum oranı verilerine göre;

Evde doğum oranları: Amerikan sağlık istatistikleri ulusal verilerine göre 1989 öncesinde, doğumlar ilk olarak hastane ve hastane dışı doğumlar olarak (evde, arabada, ofisde, yolda vs) ayrılmıştır. 1989’da standart doğum belgesine evde doğum maddesi eklenmiştir. 2011 yılında A.B.D’de 49.893 hastane dışı doğum bildirilmiş olup bunların 33.043’ünü evde doğumlar oluşturmuştur (7). 2010 yılında evde doğumların %13’ünü plansız doğumlar oluşturmuştur. Genel olarak ise 1989-2003 arasında evde doğumların genel oranı %0,69’dan %0,57’e (yıllık ortalama %0,01) gerilemiştir. Bu oranlar 2011 de anlamlı şekilde artarak %0.84’e artmıştır. Bu oran 1989’dan beri Amerikadaki en yüksek orandır (7-10). İngilterede bu oran 1989’da %1 iken 2011 itibariyle %2.4’lere artmıştır (11). Hollanda da ise 2009’da %23 civarındadır (12). Amerikada 2010 yılında toplam 29.981 evde doğum olmuş olup doğuma yardım eden görevliler, ırktan ırka değişmekle birlikte genel olarak %4.3 tıp doktoru, %20.6 sertifikalı ebe; %43.6 diğer ebeler; %31.6 diğer kişiler tarafından yaptırılmıştır. En fazla tıp doktoru tarafından doğurtulan grup, İspanyol asıllı olmayan zencilerdir (%20.2). Hastanedeki doğumların ana görevlileri olan doktor ve sertifikalı hemşirelerin ev doğumlarındaki oranının %25’i geçmediği vurgulanmalıdır (13,14).

Evde doğumu tercih eden kadınların genel özellikleri: Bunlar, seçilmiş bazı gruplarda yapılan anket çalışmalarına dayanmaktadır ve bu kadınlar genel olarak; sağlık kurumlarındaki profesyonel tavsiyelerin aksine kendi sezgilerine güvenen, medikal müdahalelere ve teknolojiye sıcak bakmayan, doğumun doğal ve normal bir olay olduğuna ve vücutlarınının müdahalesiz olarak doğurma yeteneğine sahip olduğuna inanan kadınlardır (15,16).

Demografik veriler: Planlı veya plansız olarak evde doğum yapan kadınlarla ilgili olarak Amerikan 2010 verilerine göre, yaklaşık her 140 doğumdan biri evde doğumdur (ispanyol kökenli olmayan beyaz kadınlarda bu oran 1/90). (17,18). Evde doğum yapanlar nispeten daha ileri yaşda, multipar, daha kırsal kesimde yaşayan ve sigara içmeyen ve prenatal bakım almayan (4 kat fazla) kadınlardır. Eğitim düzeyleri her 2 grupta benzerdir.

Evde doğum yapma arzusuna yol açan nedenler (16,19-24):

1-      Daha az müdahaleli doğum arzusu (oksitosin, epidural analjezi, ilaçla ağrının azaltılması, epizyotomi, enstrümanlı normal doğum (vakum, forceps) ve sezaryen doğum gibi)

2-      Kültürel ve inançla ilgili endişeler (erkek ebelerin istenmemesi, günah olduğunu düşünmesi vs)

3-      Hastane doğumlarında doktor hatası olabileceği kaygısı, hastane korkusu veya hastanedeki bakımdan memnuniyetsizlik

4-      Doğum tipini kendisinin seçim hakkı olduğunu  düşünmesi ve süreci kontrol etme arzusu

5-      Aile ve yakın arkadaşlardan oluşan bir ortamda rahat bir doğum yapma arzusu

6-      Kırsal bölgelerde hastaneye ulaşmadaki güçlükler

7-      Ekonomik kaygılar

Evde doğum verileri: Birçok çalışmada evde doğumun anne ve yenidoğan için sonuçları bildirilmiştir (25-38). Bu çalışmalarda genel olarak, planlanmış hastane doğumları ile karşılaştırıldığında, planlanmış ev doğumlarında sezaryen doğum ve müdahaleli doğum oranlarının azaldığı, ve anne ve bebek açısından ölüm ya da olumsuz sonuç oranlarının benzer olduğu tespit edilmiştir. Ancak sistematik bir değerlendirme için, elde edilebilen bilgilerin kalitesinde ve çalışmaların metodolojisinde önemli eksiklikler olduğu bilinmelidir (39).

Eldeki verilerin kısıtlılığı: A.B.D’de ev doğumlarının sonuçları için “doğum sertifikası bilgilerinin kullanımı” bulguların yorumlanmasını sınırlamaktadır. Çünkü 2003 yılı öncesinde bu sertifikalarda ev doğumları; planlanmış ve planlanmamış şeklinde veya hastaneye transfer olup olmadığı şeklinde kategorize edilmemekteydi. Bu tanımlamalardaki yetersizlikler; acil olan doğumları, hızlı doğumları, doğuma uygun olmayan ortamlardaki doğumları da kapsadığı için bunlarda ortaya çıkan kötü sonuçlar, ortalama verileri menfi yönde bozabildiği için kişilerde evde doğuma karşı önyargılar oluşturmuş olabilir. 2007 yılındaki 21 A.B.D eyaletindeki doğum sertifikası verilerine göre bu doğumların %14’unun önceden planlanmamış doğumlar olduğu bildirilmiştir.

Meta-analizler ve derlemeler: Ev doğumlarına yönelik maternal ve perinatal sonuçları değerlendiren derleme girişimleri olsa da  bilgilerdeki eksiklikler, kayıt sisteminde bu doğumların planlı/plansız olarak ayrım bilgilerinin olmaması, hastaneye transfer edilip edilmedikleri, hastane doğumu mu ev doğumu mu olarak kaydedildiklerinin bilinmemesi, sonuçların ölçüm tekniklerindeki farklılıklar (neonatal, perinatal ölüm hızları gibi), anomalili ölü doğumların kayıtlarındaki alternative yaklaşımlar nedeniyle yorumlanmaları ve verilerin karşılaştırılması zordur. Kafa karıştıran diğer sorunlar; hastaların tıbbi veya doğumla ilgili risk durumu, doğum sayısı, doğuma yardım eden görevlinin yeterliliği ve doğum pratiği bilgilerindeki tutarsızlık ya da kayıt sorunlarıdır (15). Güney Avustralyadan bir çalışmada, hastane doğumlarına göre ev doğumlarında, asfiksiye bağlı intrapartum ölüm oranının anlamlı olarak fazla olduğu bildirilmiştir (37). Bir metaanalizde (40) planlı ev doğumlarında doğum sırasındaki müdahalelerin (epidural anestezi, NST takibi, epizyotomi, operatif vajinal doğum, sezaryen doğum gibi: odd oranı: 0,1-0,42) ve annedeki sekellerin (üçüncü derece yırtıklar, enfeksiyon, postpartum kanama, perineal laserasyon, vajinal laserasyon, plasenta kalması gibi: odd oranı:0,27-0,85) anlamlı derecede az olduğunu ve anne ölümü olmadığı bildirilmiştir. Ayrıca ilk 7 gündeki perinatal mortalite (fetal ve erken neonatal ölümleri kapsayan) oranının planlı hastane ve planlı ev doğumlarında benzer olduğu ancak 7 günden 28 güne kadar olan neonatal ölümlerin, ev doğumlarında daha fazla olduğu bildirilmiştir (tüm doğumlar için 1,98 kat, anomalisi olmayan yenidoğanlarda ise 2,87 kat fazla). Meta-analizi yapan ötörler bunun sebeplerinin; anneye evde doğumda daha az müdahale edilmesi, yenidoğandaki solunum sıkıntılarına yeterince müdahale edilememesinden (neonatal resusitasyon) kaynaklanabileceği hipotezini öne sürmüşlerdir.

Prospektif çalışmalar: En büyük ve en güncel 2 prospektif çalışma Amerika ve Kanada’dan olup ilki evde sertifikalı profesyonel ebelerle yaptırılan 5418 planlanmış ev doğumunu içermektedir. Bu çalışmada intrapartum yüksek risk tespit edilen gebeler hastaneye refere edilmişlerdir. Amerikan çalışmasının sonuçları şunlardır (31);

1-) Ev doğumlarında tıbbi müdahale hastanede olanlara göre %50’den daha az; epizyotomi oranı (%33’e karşın %2.1), sezaryen oranı (%19’a karşın %3.7), forceps gereksinimi (%2.2’e karşın %1), doğum indüksiyonu (%21’e karşın %9.6) ve NST çekilme oranlarının herbiri  (%84.3’e karşın %9.6) daha az olarak tespit edilmiştir. Bununla birlikte bu iki grubu karşılaştırmak imkansız olmasa da zordur, çünkü bu grupların doğum yaptıkları yer kendi tercihleridir ve bu gebeler genel olarak, daha sağlıklı, multipar, ortalamanın üzerinde eğitimli ve tıbbi müdahaleye karşı olmaya eğilimlidirler.

2-) Hastaların %12.1’I intrapartum veya postpartum olarak hastaneye sevkedilmişlerdir; Her 6 kadının 5 tanesi (%83.4) doğumdan önce sevkedilmiş ve bunların yarısının nedeni doğumun ilerlemesinde yetersizlik, ağrı kesici gereksinimi, aşırı yorgunluk nedeniyledir. Doğumdan sonra ise annelerin %1.3’ü ve yenidoğanların %0.7’sinin bir hastaneye sevkedildiği (annede kanama, plasenta kalması, yenidoğanın solunum sıkıntısı gibi nedenlerle). Bildirilmiştir.

3-) Çalışmada anne ölümü olmamıştır.

4-) Doğum başladığı anda düşük riskli olan gebeliklerdeki intrapartum ve neonatal mortalite (hayatı tehdit eden anomalili doğumlar hariç tutularak) 1.7/1000 olup bu oran, kuzey Amerikadaki düşük riskli hastane doğumları ve ev doğumları çalışmalarındakilerle benzerdir. Planlı ev doğumlarında 5 intrapartum fetal ölüm tespit edilmiş olup, bir tanesi kordon sarkması, 2 tanesi makat geliş, 1 tanesi intrakranial kanama ve bir tanesi ise gerçek düğümlü kordonun boyna dolanması olgusudur. Bunların haricinde doğumdan sonra ilk hafta içinde 7 infant kaybedilmiştir (3 tanesi ölümcül konjenital anomalili ve ikisi ilk 28 günde olan kayıptır).

Bunu takiben Kanada da prospektif kohort çalışması yapılmış (33); ve ev doğumlarında maternal ve neonatal sonuçların benzer veya planlı hastane doğumlarına göre daha iyi olduğu bildirilmiştir. Hastane ve ev doğumlarını aynı ebelerin yaptırması bu çalışmanın gücünü arttırmaktadır. Bu çalışmanın sonuçları:

1-)  Perinatal ölüm hızları (20. Haftadan sonra anne karnında ölüm ve doğumdan sonraki ilk 7 günü içeren ölümler) planlı ev doğumları için 3,5/10.000 ve planlı hastane doğumları için 5.7/10.000 olarak bildirilmiştir.

2-) Ev doğumlarında doğum müdahalesi ve kötü anne sonuçları hastane doğumlarından anlamlı derecede azdır (3. ve 4. Derece perineal yırtık, postpartum hemoraji gibi).

3-) Ev doğumlarında yeni doğanlarda doğumda resusitasyon ve 24 saati aşan oksijen gereksinimi ve mekonyum aspirasyonu, aynı ebelerin yaptırdığı hastane doğumlarından daha azdı. Her iki grupta da doğumu aynı ebelerin yaptırması yenidoğan resusitasyonundaki bir yönetim ya da beceri eksikliği ihtimalini de ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca ev doğumlarında bebeğin solunumunu ya da kendisini (fetal distress) sıkıntıya sokabilen opioid analjezikler ya da doğum indüksiyonunun ev doğumlarında uygulanmaması, daha az resuitasyon ve oksijen gereksinimini açıklayabilir. Ancak bu makalede bu veriyi destekleyen ya da çürüten bilgi bulunmamaktadır.

Üçüncü olarak, İngilterede yapılan geniş çaplı prospektif bir çalışmada, düşük riskli gebelerin alternatif doğum yerlerinde (ev, ayaktan ebelik ünitesi, hastane içinde hızlı ebelik birimi gibi) yapılan doğumlar ile ingiltere genelindeki doğumlar karşılaştırılmış (45-47); 2008-2010 yıllarındaki toplam 65,538 tekiz gebelik ele alınmıştır. Tek tek mortalite oranları istatistiksel analize yeterli olmadığı için doğumun başlamasından sonra olan, erken neonatal dönemde olan, neonatal ensefalopati, mekonyum aspirasyonu, brakial pleksus zedelenmesi, humerus ve klavikula kırıkları dahil ölümler “birleşik sonuçlar” olarak çalışmaya dahil edilmiştir;

1-) Genel olarak düşük riskli popülasyonda primer kötü sonuçlar 4,3/1000 olarak verilmiştir (toplam 250 kötü sonuç). Genel olarak bileşik sonuçlar hastanede ve alternatif yerlerde doğum yapanlarda benzerdir.

2-)  Önceden doğum yapıp yapmamaya göre gruplar ayrıldığında, alternatif doğum yerlerini tercih eden ilk doğumunu yapacak olan gebelerde, hastaneye sevk oranı multiparlara göre anlamlı olarak fazla tespit edilmiştir (%44’e karşın %9.2).

3-) Birleşik kötü sonuçlar ilk kez doğum yapacak ve alternatif yerleri seçenlerde obstetrik üniteleri seçenlere göre anlamlı fazlaydı (%0.93’e karşın %0.53). Oysa bu sonuçlar multiparlarda benzerdi.

4-) Sezaryen doğum, doğum indüksiyonu ve epidural anestezi, haliyle, evde doğumlarda anlamlı düşüktür (İntrapartum C/S %11.1’e karşın %2.8; indüksiyon %23.5’a  karşın %5.4; epidural anestezi ise %30.7’e karşın %8.3 idi).

5-) Düşük riskli gebelikler için planlı doğum, diğerlerine göre maliyet-etkinlik açısından da daha avantajlı bulunmuştur.

Retrospektif çalışmalar: Birçok retrospektif çalışmada ev-hastane doğumları karşılaştırılmış ve genel olarak maternal-fetal-neonatal morbidite ve mortalite oranları en az hastane doğumları kadar veya daha düşük bulunmuştur (26-29, 34-36,38,47,48). Ancak bu bilgi tutarlı bir bilgi değildir; Bazı çalışmalardaki doğum arşiv kayıtlarında ev doğumlarında artmış bebek morbidite ve mortalitesi bildirilmiştir (25,49-52). Retrospektif çalışmaların, birçok faktörü kusurlu ve eksik tespit etmesi nedeniyle çok ciddi metodolojik problemleri mevcuttur; köy ebeleri ile sertifikalı profesyonel ebelerin ayrımının net yapılmaması, fetal ölümün antepartum mu, intrapartum mu olduğu?, ev doğumu olarak planlanan ancak intrapartum olarak hastaneye transfer edilen ve hastanede doğuranların sınıflamaya alınmaması ya da hastane doğumu olarak kabul edilmesi, neonatal ve uzun dönem fetal sonuçlarda (nörolojik gelişim bozukluğu gibi) bilgi eksiklikleri olması gibi.

HASTALARIN YÖNETİMİ: Evde doğum, düşük riskli gebe popülasyonunun doğru tespiti ve gerektiğinde acil müdahale ve hastaneye transfer için acil durum planı yapıldığında, uygun bir seçenek olabilir. Bazı ülkelerde bu doğum tipi için entegre planlar ve sistemler geliştirilmiş olup henüz Amerikada dahi bununla ilgili çok az merkez vardır.

DANIŞMANLIK:  Planlanmış evde doğum düşünen kadınlar, bunun riskleri, yararları konusunda yukarıdaki metaanalizlerin bilgileri gözönüne alınarak bilgilendirilmelidirler (40). Genel olarak planlı ev doğumlarında perinatal ölüm açısından fark yok gibi görünmekle birlikte geç dönemde yenidoğan ölüm riskinde 2-3 kat artış olduğu bilinmelidir. Bununla birlikte mutlak risk yine de düşüktür ve bu nedeenle denenebilir bir seçenektir. Birleşik devletlerde birçok evde doğum, ebeler tarafından gerçekleştirilmekte, nadiren de gönüllü olarak doktorlar tarafından yaptırılabilmektedir.

HASTA SEÇİMİ: Günümüzde evde doğum için spesifik hasta özellikleri ve hastane dışı doğumların güvenliğini tehlikeye atabilecek riskler üzerine yoğun bir tartışma vardır. Bu amaçla birçok ülke bölgesel veya uluslararası bilgileri, uzman görüşleriyle değerlendiren paneller düzenleyerek ortak kararlara almaya çalışmaktadır (55). A.B.D’de buna benzer bir algoritma bulunmamaktadır.

Hastane dışı doğuma uygun olması muhtemel gebelerin özellikleri;

-Bilgilendirilmiş onam formu temelinde, tüm riskleri kabul ederek evde doğum isteyen kadınlar,

-Tekiz gebelik ve termde baş gelişli fetus varlığı,

-Önceden bilinen ciddi bir tıbbi hastalığın olmaması (kalp hastalığı, böbrek hastalığı, kan pıhtılaşma bozuklukları, insulin bağımlı diabet gibi).

-Sezaryen doğum öyküsü olmaması (Bazı guideline’larda önceden alt segment transvers kesili sezaryen olması kontrendikasyon kabul edilmemektedir (33).

-Hastanın takiplerinde vajinal doğuma engel bir durumun olmaması (plasenta previa, aktif genital herpes, aktif HPV-siğil varlığı, AIDS gibi)

B grubu streptokok enfeksiyonu?: Evde doğum planlayan kadınlarda grup B Streptokok taraması  ve intrapartum antibiyotik profilaksisi (GBS) yapılması tartışmalıdır. Bazı evde doğum yaptıran ekipler, CDC (Hastalık control ve önleme merkezi) önerilerine gore B grubu streptokok pozitif olgularda i.v antibiyotik tedavisi uygulayabilmektedirler. Şayet intrapartum i.v antibiyotik uygulaması doğum esnasında teknik olarak mümkün değilse alternatif tedaviler (oral, vajinal) önerilmektedir ancak bunların etkinliği onaylanmıştır (56,57).

Evde doğum öncesi organizasyon yapılması: Alman sistemi, endüstriyel bir ülke için belki de evde doğum için dünyada en uygun model olarak kabul edilmektedir. Örneğin Hollanda, devam eden yüksek evde doğum sayıları ile gelişmiş ülkeler içinde başı çekmektedir. Bunun nedenleri bu ülkede; köy ebelerine halen güçlü bir güven olması, aileler arasında doğumun doğal bir süreç olduğuna yaygın inanç olması, tıpta teknolojik müdahalelerin kullanımınının yaygın olarak sorgulanması ve eleştirilmesi, sadece yüksek riskli olgularda uzman olarak obstetrisyenlere başvurulmasının akla gelmesi ve kendi merkezlerinin dünyada tek olduğuna dair özgüvenleridir (12). Bu sistemin birçok önemli özelliği vardır;

– Oldukça organize ve kapsamlı ebelik sistemleri vardır; Alman ebeler, 4 yıllık bir programda eğitim görmekte, hastane ve evde doğumlara hazırlıklı, bazı gebelik komplikasyonlarının tanı ve yönetimini yapabilecek özelliklere sahip olarak yetiştirilmektedirler. Erken gebelik takipleri bile bağımsız çalışan ebelerce yapılabilmektedir. Takp ya da doğum sırasında bir komplikasyon ya da tehlike işareti belirirse ebe, gebeyi bir obstetrisyene ya da sekonder & tersiyer bir merkeze refere edebilmektedir.

-Bilimsel kanıtlara göre hazırlanmış olan “Resmi obstetrik el kitabı”, profesyonel gruplar arasında ortak bir bakış açısı oluşturarak, gebelik sırasında, travayda ve doğum sırasında düşük riskli ve yüksek riskli gebeleri net bir şekilde ayırmaya ve tedavi etmeye yardımcı olmaktadır.

-“Zamanında transfer sistemi” oluşturulmuş ve hastaneye varışlar nispeten kısaltılmıştır. Örneğin Amsterdam’da acil obstetrik hastaların %85’i yarım saat içinde hastaneye yetiştirilebilmektedir. Bunlara ilaveten yetişmiş ebeler, gebenin evinde i.v infüzyon, bebeğe ve anneye temel yaşam desteği gibi bazı müdahaleler yapmaya muktedirdirler.

-Evde doğum yapacak olan kadına ağrı kesiciler gibi bazı farmakolojik metodların uygulanması (neonatal depresyon riski vs) önerilmemektedir. Periodik olarak ateş, nabız, kan basıncı ölçümleri ve fetal kalp dinlenmesi doğum takibinde rutindir, müdahale değildir ve uygulanmalıdır (5). Temiz bir doğum kiti bulundurulmalıdır. Müköz membranlara veya sağlam olmayan cilde temas eden veya penetre eden enstrümanlar steril olmalıdır.

Yeni doğan bakımı: Donanımlı bir hastanedeki yenidoğan için hazırlanan rutin standartlarla uyumlu yenidoğan bakımı evde doğumlarda da uygulanmalıdır (2). Örneğin K vitamini, göz bakımı ve yeni doğan tarama testleri gibi. Aileye bu bakımlar açıklanmalı ve mutlaka teklif edilmelidir, ancak aile isterse bunları yaptırmama hakkına sahiptir. Amerikan pediatristler akademisi (AAP) bu amaçla doğumda hastanın başında en az 2 görevlinin bulunmasını; bunlardan birinin anneden, diğerinin bebekten primer olarak sorumlu olması gerektiğini bildirmiştir.

Hastaneye transfer: Hastane dışında doğum yapan gebelerin, intrapartum veya postpartum olarak %7-20.4’ünün hastaneye naklinin gerektiği bildirilmiştir (28-44). Yukarıda bahsedilen Amerikan prospektif çalışmasında bu oran %12.1 olarak bildirilmişti (bunların %25’i acildir) (31). İdeal olarak hasta 15 dk içinde hasta hastaneye yetiştirilmeli ve en az 24 saat gözlem altında tutulmalıdır. Ancak bu genellikle mümkün olamamaktadır (coğrafik yerleşim, ulaşım güçlüğü, yakınlarda hastane olmaması). Bu gibi durumlarda hastane-ev arası mesafe uzak ise görevlilerin hastaneye yetiştirme çabası da daha az olmaktadır. Bu nedenle evde doğum yapmayı düşünen gebeler, takipleri sırasında görevlilere bu durumu mutlaka bildirmelidirler, aksi taktirde sonu fetal ya da maternal sekel veya ölümle sonuçlanabilen korkunç durumlarla karşılaşılabilir. Ayrıca transfer sırasında hasta ve yakınları ile görevliler arasında nahoş, saygısızca durumlar olabildiği ve bu nedenle transferin gecikebildiği ve anne-bebek yaşamını tehdit edebilen gecikmeler yaşanabildiği bildirilmiştir. Bu nedenle taraflar birbirine saygılı davranmak durumundadırlar (19,58). Hasta transferi yapıldığında, hastane personeli bu gebelerin antenatal ve intrapartum bilgilerini gözden geçirmelidirler, çünkü, bu tür bilgiler transfer sonrası hasta takibinde kritik öneme sahip olabilir. Evde doğumu denemiş bir hastanın acilen hastaneye naklinde, onun ne kadar üzüntülü, bitkin, hayal kırıklığına uğramış ve korkmuş olabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle hasta ve yakınlarının yanında örneğin “başarısız ev doğumu tabiri” yerine “ev doğumunun transferi” gibi daha olumlu ifadelerin tercih edilmesi gereklidir.

EVDE PLANLI DOĞUM, ÖZET ve ÖNERİLER:

1-      Planlanmış ev doğumları birleşik devletlerde nadirdir (doğumların %0.84’ü).

2-      Evde doğuma ilgi giderek artmakta ve ilgi çekmeye devam etmektedir.

3-      Hollanda dünyada en yüksek oranda evde doğum gerçekleştiren ülke ünvanını korumaktadır (%30).

4-      Dünyada evde doğumu tercih eden kadınlar başlica beyaz, ispanyol ırkından olmayan, daha yaşlı ve önceden doğum yapmış kadınlardır.

5-      Evde doğum sebeplerinin bazıları; daha sıcak, ailevi bir ortamda daha az müdahalenin yapıldığı doğal bir süreçte doğum yapma arzusudur.

6-      Büyük çaplı kohort çalışmalarda, düşük riskli kadınların hastane dışı doğumlarında; Sezaryen doğum hızının, perineal yırtıkların, medikal müdahalelerin azaldığı ve buna rağmen maternal ve erken perinatal mortalite ve morbiditenin artmadığı bildirilmiştir. Ancak planlı ev doğumlarında geç yenidoğan ölümlerinde artış olduğu unutulmamalıdır.

7-      Genel olarak “planlı evde doğum” için önemli olan kurallar şunlardır; hastanın bilgilendirilmiş onamının alınması, miadında baş gelişli tekiz gebelik olması, önceden bilinen tıbbi veya obstetrik ciddi bir durumunun olmaması, vajinal doğumun kontrendike olduğu durumların efarte edilmesi (bebeğin aşağıda yerleşmesi, aktif genital siğil veya uçuk lezyonlarının varlığı gibi), prenatal bakım-doğum eylemi-doğum ve doğum sonrası bakımların lisanslı doğum görevlileri tarafından yapılması ve acil durumlarda transfer işlemlerinin, önceden planlanıp, eksiksiz işletilmesi gerekmektedir.

8-      Hasta, doğum görevlileri, transport ekibi arasında karşılıklı saygı ve güven içinde diyalogların ve iletişimin kurulması, gebe ve bebeğin güvenliği ile transportun etkinliği açısından önemlidir.

 

Referanslar

  1. ACOG Committee on Obstetric Practice. ACOG Committee Opinion No. 476: Planned home birth. Obstet Gynecol 2011; 117:425.
  2. American Academy of Pediatrics. Policy statement: Planned Home Birth. Pediatrics 2013; 131:1016.
  3. American College of Nurse-Midwives Position Statement on Home Birth. Washington, DC: ACNM. December, 2005.
  4. APHA. Increasing access to out-of-hospital maternity care services through state-regulated and nationally-certified direct-entry midwives. APHA Public Policy Statements, 1948 to present, cumulative Washington, DC 2001.
  5. Maternal and Newborn Health/Safe Motherhood Unit of the World Health Organization, Care in Normal Birth: A practical guide. World Health Organization, 1996.
  6. Brouwers HA, Bruinse W, Dijs-Elsinga J, de Miranda E, Ravelli A, Tamminga P. eds. Netherlands Perinatal Registry. Perinatal Care in the Netherlands 2010. Utrecht: Netherlands Perinatal Registry, 2013.
  7. Martin JA, Hamilton BE, Ventura S, et al. Births: final data for 2011, National Vital Statistics Reports, National Center for Health Statistics, Hyattsville, MD 2013.
  8. MacDorman, M, Menacker, F, Declercq, E. Trends and characteristics of home and other out-of-hospital births in the United States, 1990–2006. National vital statistics reports 2010; vol 58 no 11. Hyattsville, MD: National Center for Health Statistics.
  9. MacDorman M, Declercq E, Mathews TJ. United States Home Births Increase 20 Percent from 2004 to 2008. Birth: Issues in Perinatal Care 2001.
  10. QuickStats: Percentage of Births That Were Home Births, by Maternal Race/Ethnicity — United States, 1990–2009 www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm6103a6.htm (Accessed on April 06, 2012).
  11. Office for National Statistics. Birth Statistics 2008 Series FM1 No.37 February 2010. http://www.statistics.gov.uk/downloads/theme_population/FM1-37/FM1_37_2008.pdf. (Accessed on May 10, 2010).
  12. DeVries R. A Pleasing Birth: Midwives and Maternity Care in the Netherlands, Temple University Press, Philadelphia 2005.
  13. Vogel L. “Do it yourself” births prompt alarm. CMAJ 2011; 183:648.
  14. Declercq E, Macdorman MF, Menacker F, Stotland N. Characteristics of planned and unplanned home births in 19 States. Obstet Gynecol 2010; 116:93.
  15. Wax JR, Pinette MG, Cartin A. Home versus hospital birth–process and outcome. Obstet Gynecol Surv 2010; 65:132.
  16. Boucher D, Bennett C, McFarlin B, Freeze R. Staying home to give birth: why women in the United States choose home birth. J Midwifery Womens Health 2009; 54:119.
  17. Martin, JA, Hamilton, BE, Sutton, PD, et al. Births: final data for 2007. National vital statistics reports, National Center for Health Statistics, Hyattsville, MD 2010.
  18. QuickStats: Percentage of Births That Were Home Births, by Maternal Race/Ethnicity — United States, 1990–2009* http://www.cdc.gov/mmwr/preview/mmwrhtml/mm6103a6.htm?s_cid=mm6103a6_x (Accessed on January 26, 2012).
  19. Rooks J. Midwifery and childbirth in America, Temple University Press, Philadelphia 1997.
  20. Kitzinger S, May M. Homebirth: the essential guide to giving birth outside of the hospital., 1st American, Dorling Kindersley, New York 1991.
  21. Klee L. Home away from home: the alternative birth center. Soc Sci Med 1986; 23:9.
  22. McClain CS. Perceived risk and choice of childbirth service. Soc Sci Med 1983; 17:1857.
  23. Janssen PA, Henderson AD, Vedam S. The experience of planned home birth: views of the first 500 women. Birth 2009; 36:297.
  24. Lindgren HE, Rådestad IJ, Christensson K, et al. Perceptions of risk and risk management among 735 women who opted for a home birth. Midwifery 2010; 26:163.
  25. Pang JW, Heffelfinger JD, Huang GJ, et al. Outcomes of planned home births in Washington State: 1989-1996. Obstet Gynecol 2002; 100:253.
  26. Lindgren HE, Rådestad IJ, Christensson K, Hildingsson IM. Outcome of planned home births compared to hospital births in Sweden between 1992 and 2004. A population-based register study. Acta Obstet Gynecol Scand 2008; 87:751.
  27. Ackermann-Liebrich U, Voegeli T, Günter-Witt K, et al. Home versus hospital deliveries: follow up study of matched pairs for procedures and outcome. Zurich Study Team. BMJ 1996; 313:1313.
  28. Janssen PA, Lee SK, Ryan EM, et al. Outcomes of planned home births versus planned hospital births after regulation of midwifery in British Columbia. CMAJ 2002; 166:315.
  29. de Jonge A, van der Goes BY, Ravelli AC, et al. Perinatal mortality and morbidity in a nationwide cohort of 529,688 low-risk planned home and hospital births. BJOG 2009; 116:1177.
  30. Woodcock HC, Read AW, Bower C, et al. A matched cohort study of planned home and hospital births in Western Australia 1981-1987. Midwifery 1994; 10:125.
  31. Johnson KC, Daviss BA. Outcomes of planned home births with certified professional midwives: large prospective study in North America. BMJ 2005; 330:1416.
  32. Wiegers TA, Keirse MJ, van der Zee J, Berghs GA. Outcome of planned home and planned hospital births in low risk pregnancies: prospective study in midwifery practices in The Netherlands. BMJ 1996; 313:1309.
  33. Janssen PA, Saxell L, Page LA, et al. Outcomes of planned home birth with registered midwife versus planned hospital birth with midwife or physician. CMAJ 2009; 181:377.
  34. Olsen O, Clausen JA. Planned hospital birth versus planned home birth. Cochrane Database Syst Rev 2012; 9:CD000352.
  35. Mori R, Dougherty M, Whittle M. An estimation of intrapartum-related perinatal mortality rates for booked home births in England and Wales between 1994 and 2003. BJOG 2008; 115:554.
  36. Amelink-Verburg MP, Verloove-Vanhorick SP, Hakkenberg RM, et al. Evaluation of 280,000 cases in Dutch midwifery practices: a descriptive study. BJOG 2008; 115:570.
  37. Kennare RM, Keirse MJ, Tucker GR, Chan AC. Planned home and hospital births in South Australia, 1991-2006: differences in outcomes. Med J Aust 2010; 192:76.
  38. Hutton EK, Reitsma AH, Kaufman K. Outcomes associated with planned home and planned hospital births in low-risk women attended by midwives in Ontario, Canada, 2003-2006: a retrospective cohort study. Birth 2009; 36:180.
  39. Gyte G, Dodwell M, Newburn M, et al. Estimating intrapartum-related perinatal mortality rates for booked home births: when the ‘best’ available data are not good enough. BJOG 2009; 116:933.
  40. Wax JR, Lucas FL, Lamont M, et al. Maternal and newborn outcomes in planned home birth vs planned hospital births: a metaanalysis. Am J Obstet Gynecol 2010; 203:243.e1.
  41. Dowswell T, Thornton JG, Hewison J, et al. Should there be a trial of home versus hospital delivery in the United Kingdom? BMJ 1996; 312:753.
  42. Koehler NU, Solomon DA, Murphy M. Outcomes of a rural Sonoma County home birth practice: 1976-1982. Birth 1984; 11:165.
  43. Michael CA, Janssen PA, Vedam S, Hutton EK, de Jonge A. Planned Home vs Hospital Birth: A Meta-Analysis Gone Wrong. Medscape Ob/Gyn & Women’s Health (online). http://www.medscape.com/viewarticle/739987. (Accessed on June 24, 2011).
  44. Birthplace in England Collaborative Group, Brocklehurst P, Hardy P, et al. Perinatal and maternal outcomes by planned place of birth for healthy women with low risk pregnancies: the Birthplace in England national prospective cohort study. BMJ 2011; 343:d7400.
  45. https://www.npeu.ox.ac.uk/birthplace. (Accessed on December 15, 2011).
  46. Schroeder E, Petrou S, Patel N, et al. Cost effectiveness of alternative planned places of birth in woman at low risk of complications: evidence from the Birthplace in England national prospective cohort study. BMJ 2012; 344:e2292.
  47. van der Kooy J, Poeran J, de Graaf JP, et al. Planned home compared with planned hospital births in the Netherlands: intrapartum and early neonatal death in low-risk pregnancies. Obstet Gynecol 2011; 118:1037.
  48. de Jonge A, Mesman JA, Manniën J, et al. Severe adverse maternal outcomes among low risk women with planned home versus hospital births in the Netherlands: nationwide cohort study. BMJ 2013; 346:f3263.
  49. Bastian H, Keirse MJ, Lancaster PA. Perinatal death associated with planned home birth in Australia: population based study. BMJ 1998; 317:384.
  50. Malloy MH. Infant outcomes of certified nurse midwife attended home births: United States 2000 to 2004. J Perinatol 2010; 30:622.
  51. Grünebaum A, McCullough LB, Sapra KJ, et al. Apgar score of 0 at 5 minutes and neonatal seizures or serious neurologic dysfunction in relation to birth setting. Am J Obstet Gynecol 2013; 209:323.e1.
  52. Cheng YW, Snowden JM, King TL, Caughey AB. Selected perinatal outcomes associated with planned home births in the United States. Am J Obstet Gynecol 2013; 209:325.e1.
  53. Ecker J, Minkoff H. Home birth: what are physicians’ ethical obligations when patient choices may carry increased risk? Obstet Gynecol 2011; 117:1179.
  54. Chervenak FA, McCullough LB, Brent RL, et al. Planned home birth: the professional responsibility response. Am J Obstet Gynecol 2013; 208:31.
  55. Janssen PA, Lee SK, Ryan ER, Saxell L. An evaluation of process and protocols for planned home birth attended by regulated midwives in British Columbia. J Midwifery Womens Health 2003; 48:138.
  56. http://www.livestrong.com/article/534876-holistic-approach-to-strep-b-in-pregnancy/. (Accessed on November 19, 2012).
  57. Bishara RM. GBS in a homebirth setting. Midwifery Today Int Midwife 2006; :32.
  58. Davis-Floyd R. Home-birth emergencies in the US and Mexico: the trouble with transport. Soc Sci Med 2003; 56:1911.
İlker Günyeli

İlker Günyeli

About Author

03/ 07/1973 ANKARA DOĞUMLUYUM. İLKOKULU ANKARA İLTEKİN İLKOKULU; ORTAOKULU CEBECİ ORTAOKULU VE LİSEYİ ANKARA LİSESİNDE OKUDUM. 1991 YILINDA GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİNİ KAZANDIM VE 1997 YILINDA OKUL 7.Sİ OLARAK MEZUN OLDUM. 1998’DE DR. ZEKAİ TAHİR BURAK KADIN SAĞLIĞI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNDE UZMANLIK EĞİTİMİME BAŞLADIM. 2002 YILINDA İHTİSASIMI TAMAMLAYARAK SIRASI İLE MAMAK 13 NOLU AÇS-AP MERKEZİNDE GÖREV YAPTIM VE ASKERLİK HİZMETİMİ 2004 YILINDA GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMİSİ KADIN DOĞUM KLİNİĞİNDE “UZMAN TABİP ASTEĞMEN” OLARAK YAPTIM.

You may also like

Haberler

CANAN KARATAYA PROF.DR. TEMEL YILMAZ HOCANIN AÇIK MEKTUBU

Yazıyı HABERTÜRK adresinden aşağıdaki linkten de okuyabilirsiniz. Habertürk web sitesinden okumak için tıklayınız SEVGİLİ Canan Hoca, Dün yine gebelik diyabetiyle
Haberler Kadın Hastalıkları Menopoz

Menopoz ve Kadın

Menopoz ve Kadın Menopoz… Evet her kadının hayatının 1/3 ünün geçtiği bir dönemdir bu..  Ama maalesef hep ihmal edilir ve