Prof. Dr. İlker Günyeli’nin DİYET KONUSUNDAKİ GÖRÜŞLERİ
Maalesef günümüzde diyet ve diyet ürünleri konusunda tabiri caizse “HER KAFADAN BİR SES ÇIKIYOR” Bu konuda önemli olan doğru bilgiler ve doğru yaklaşımları edinebilmek…
Diet: Kelime itibariyle insanın alması gereken besin miktarını kısıtlaması ve bu kısıtlamayı organizmaya diretmeye çalışmasından ibaret bir kavramdır. Diyet gibi, diyet ürünleri de birçok kaygı verici sonucu doğuruyor. Bir düşünün bakalım, eskiden bir simitle normal(şekerli) Coca Cola yı içtiğiniz, hatta üstüne afiyetle bir tatlı yediğiniz günlerde kilo probleminiz yoktu; Ne zaman ki diyet Cola’ya ve yiyecek kısıtlamasına başladınız o zamandan itibaren kilolar sizin peşinizi bırakmamaya başladı öyle değil mi? Çünkü diyet kola içtiğiniz için yemeği 2 kat yediniz yada daha kalorili bir tatlıyı mideye indirdiniz.. Ve ne zaman ki kilolar artmaya başladı ise organizmaya her seferinde daha katı ve sert yöntemlerle “hayır yemeyeceksin!!” sözünü direttiniz .. Ve sonuçta… Her yeni başladığınız diyete bir öncekinden 3-5 kg daha fazla bir yükle devam ettiniz.
Aslında sorun neydi biliyormusunuz?? Baskı yapmaya çalıştıgınız ve emir altına almaya çalıştığınız kendi organizmanız olup her zaman bu savaşı kazanan o oldu!! Çünkü diyet bir kısıtlamadır: Siz organizmanın ihtiyacını 1 gün kısıtlarsınız, 2 gün kısıtlarsınız ama sonunda o size öyle bir oyun oynar ki her seferinde ona yenilerek; pişmanlıklar ve yeme epizodları birbirini kovalaaar gider!! O yemek yemediğiniz günler, çikolatalar ve tatlıları bir oturuşta nasil yediğinize siz bile şaşırırsınız.
Haaa bide çevrenize bir bakın nerde diyet yapmayan,nerde kilo alamamakla yakınan birisi varsa diyet ona o kadar uzaktır.. İşte bu kişiler diyet sektörü ve firmalarının hiç de hoşuna gitmeyen, hatta onların en sevmedikleri tüketici prototipidir. Herkez onlara imrenir nasil böyle oluyorsun? Ben herseye dikkat ettiğim halde kilolarımdan neden bir türlü kurtulamıyorum ?? diyen bir çok insan…
Çözüm aslında basit; Sizin bir an önce kendi organizmanızla savaşı bırakıp (her seferinde yenileceğinizi önceden kabul ederek) onunla uyum içinde yaşamınızı idame ettirmek.. Bunu nasıl yapacağız? Öncelikle bilinmesi gereken; vücut için kısıtlama(diyet) her zaman olağanüstü durum olarak algılanmakta ve vücudumuzda “savaş çanları” çalmaktadır . Bunun sonucunda organizma yıkımı azaltmakta ve zor günler için depolamaya başlamaktadır.(Anabolizan etkiler) Siz kısıtladıkça aynı oranda depolama güdüsüde buna paralel olarak artmaktadır.Yani organizmaya ondan bişey saklamadığınızı ve kısıtlamadığını göstermek, kilo kontrolunun ilk aşamasıdır. Kişi ihtiyacı oldugu kadar herşeyden yemeli sadece fazlasından sakınmalıdır; Su diyeti,sebze diyeti ,patates diyeti gibi sacmalıklardan bir an önce kurtulup dengeli,bol çeşitli ve sebze ağırlıklı beslenilmelidir.Önerim şu canınız o an ne çekiyorsa az miktardada olsa yiyin. Diyet ürünlerinden şiddetle kaçının. Normal kola ile yenen bir poğaçadan sonra birşey yemek istemediğinizi, oysa diyet koladan sonra 1,5 porsiyon iskender yediğinizi farkedeceksiniz ve bu yanlışınızın ayırdına varacaksınız. Hayatınızdan sebze,meyve ve bol suyu esirgemeyin.Böylece özellikle bayanlarda cildin daha güzel olduğunu,idrar yolu iltihaplarının azaldığını,daha az kilo aldıklarını hatta gebelikte bile erken doğumların azaldığını görebilirler. Her tür besinden,sebze ve meyveden dengeli oranda beslenerek özellikle de “beyninizi aç bırakmayarak” ki bunu için canınızın çektiği bir gıdadan(örn baklava, kebap vs) az miktarda da olsa -doymadan- yiyerek o gıdaya karşı açlık oluşturmamış olursunuz vücutta. Bu durum, bir çeşit, beyne açlık durumu,yani savaş durumu olmadığını vurgulayan bir yansımadır..
Saygılarımla…
Prof.Dr.İlker GÜNYELİ