DOĞUM SONRASI SEKS HAYATI
Bebek sahibi olmak, bir çiftin hayatındaki en heyecan verici dönüm noktalarından biri. Ancak bu yeni hayatın beraberinde getirdiği bazı sorunlar da yok değil. Özellikle de yatakta…
Kaynak: Elele DERGİSİNDEN ALINTIDIR.
Hamilelik, bir kadının yaşam tarzını tümüyle değiştirdiği, fiziksel açıdan adeta evrim geçirdiği bir süreç… Ancak yaşanan sıkıntılar ne yazık ki, doğumla birlikte bitmiyor. Üç kişilik bir hayata geçiş, fiziksel ve duygusal etkenler kadınla erkeğin buhranlı bir ara dönem geçirmesine neden olabiliyor. Bu dönemde en belirgin sorunlar cinsel hayatta ortaya çıkıyor ve pek çok çift için doğum sonrası seks, ciddi bir probleme dönüşebiliyor. Oysa yaşanan sorunların kökeninde yatan sebeplerin üstüne giderek ve gerekiyorsa profesyonel yardıma başvurarak kısa bir süre içinde normal bir cinsel hayata kavuşmak mümkün.
Bebekli hayatın cinsel endişeleri
International Hospital İstanbul’dan Psikolog Ferahim Yeşilyurt, eşler arasındaki cinsel sorunların genellikle hamilelik esnasında başladığını belirtiyor. Bu dönemde anne adayının kendini algılayışı, annelik rolünün yüklediği anlamın yoğunluğu, fiziksel ve estetik kaygılar sorunun derecesini belirleyen faktörler… Bu noktada birkaç grup anne adayından söz etmek mümkün:
Eğer anne adayı cinsel ve estetik kaygılar (alınan fazla kilolar, göğüslerdeki sarkma, vücuttaki çatlaklar gibi) nedeniyle kendini beğenmiyor ve bedenindeki değişikliklere tepki gösteriyorsa, bu durum çiftin yaşamını kesinlikle olumsuz etkiliyor.
Bu gruptaki anne adayı, annelik rolünü fazla kutsallaştırıyor ve kendisini annelik rolüyle çok yoğun biçimde özdeşleştiriyor. Bu da onun cinselliğe daha mesafeli bakmasına neden oluyor.
Üçüncü gruptaki anne adayı yoğun endişeleri sebebiyle yani bebeğe zarar verebileceğini düşünerek cinsel ilişkiden kaçıyor.
İletişim eksikliğine dikkat!
Bu kişisel etkenlerin yanı sıra eşler arasında oluşabilecek sorunların büyük çoğunluğu iletişim sorunlarına dayanıyor. Psikolog Ferahim Yeşilyurt, hamilelik döneminde ve doğum sonrasında baba adayının psikolojisine de dikkat çekiyor ve erkeklerin, eşlerini üzmemek veya onların morallerini bozmamak için birçok sorunu paylaşmak istemediklerini, bu sorunları kendi içlerinde yaşadıklarını, bunun da kendilerini yalnız hissetmelerine neden olduğunu vurguluyor. Sorunlarını paylaşmayan çiftler bir süre sonra cinsel sorunlar da yaşamaya başlıyorlar. Çünkü cinsellikte çiftler arasındaki duygusal, psikolojik ve tensel iletişim çok önemli…
Cinsel sorunlar, kişilerin bakış açılarına göre değişiyor. Mesela cinselliğe fazla önem veren erkekler olduğu gibi kadınlar da olabiliyor. Aynı şekilde kadınlarda cinsel isteksizlik şeklinde görülen sorunlar, erkeklerde bir süre sonra ereksiyon sorunlarına neden olabiliyor. Ayrıca hamile kadın biraz çocuklaştığı ve olaylara karşı daha duyarlı hale geldiği için, derinlerdeki ruhsal problemler de su yüzüne çıkıp çiftin arasındaki iletişim sorunlarını artırabiliyor.
Tek çözüm bilinçli yaklaşım Psikolog Yeşilyurt, hamilelik öncesinde anne ve baba adayının bilgilendirilmesinin sorunları önleme açısından oldukça faydalı olduğunu söylüyor. Hamilelik ve doğum sonrasında oluşabilecek problemlerle diğer çiftlerin de karşılaşabildiği bilgisi, çiftlerin rahatlamalarına ve sorunlarını kabul ederek daha kolay atlatmalarına yardımcı oluyor. Sorunlar şiddetlenirse psikolojik destek alınması gerekiyor. Belki her zaman bir uzmana başvurmak gerekli değil, ancak özellikle evliliği tam oturmadan çocuk sahibi olan kan kocaların ilişkilerinde sorunlar yoğun olabiliyor ve tedavi gerekebiliyor.
Kaynak: Elele DERGİSİNDEN ALINTIDIR.